Türkiye İhracatta Dünya Ortalamasının Üstüne Çıktı
2023 yılında Türkiye’de ihracatın 265 milyar dolar düzeyinde olması beklenirken, Türkiye’nin dünya ortalamasının üç katı ihracat ivmesi yakaladığı görüldü.
2023 yılında Türkiye’de ihracatın 265 milyar dolar düzeyinde olması beklenirken, Türkiye’nin dünya ortalamasının üç katı ihracat ivmesi yakaladığı görüldü. 2011 ve 2021 yılları karşılaştırmasında Türkiye, ihracatta dünya ortalamasının üç katı bir büyüme kaydetti, ancak 2023 hedeflerini yakınsayamadı. 2021’de dünya ülkelerinin toplam yıllık ihracatı 2011’e göre yüzde 21,9 artışla 18 trilyon 141,4 milyar dolardan 22 trilyon 112,5 milyar dolara çıkarken, Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 66,9’luk artışla 134,9 milyar dolardan 225,2 milyar dolara yükseldi. Türkiye 2011-2021 döneminde dünya ihracat liginde ise 2 basamak yükseldi. 2011’deki ihracat tutarıyla 32’nci sırada yer alan Türkiye, 2021 itibariyle 30’uncu oldu. Anılan yıl dünya ihracat liginde ilk beş değişmeyerek; sırasıyla Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Hollanda olarak sıralandı.
2012 yılında hazırladığı ihracat stratejisi ile 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi belirleyen Türkiye, bu hedefi yakınsayamasa da, küresel ticareti baskılayan beklenmedik gelişmelere rağmen dünya ortalamasının üç katı ihracat ivmesi yakaladı. İhracatın, 2023’de 265 milyar dolayında kalacağı hesaplandı.
15 Temmuz darbe girişimi, İstanbul Havalimanı baskını, Avrupa ekonomilerindeki gelişmeler, Covid 19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi ulusal ve küresel ticareti baskılayan beklenmedik pek çok faktör bunda etkili oldu. Dünya ihracat hacmi de 2023’te beklenen 34,6 trilyon dolarlık düzeyin çok gerisinde kalırken; Türkiye’nin 2023 için belirlediği hedefin yaklaşık yarısı düzeyinde kalacağı, ancak dünya ihracat liginde 2 basamak yükselerek 30’uncu sıraya yükselmesi bekleniyor.
2023 stratejisi ne öngörüyordu?
2012 yılında Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve TİM eşgüdümü ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının görüş ve katkılarıyla hazırlanan "2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı", Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı ile bir "Kamu Strateji Belgesi"ne dönüştürülerek Resmî Gazete'de yayımlanmıştı.
İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile Türkiye’nin yakaladığı ihracat ivmesinin devamını sağlayarak sürdürülebilir bir ekonomi için ihracat atılımı ile yıllık ihracat hacmini 2023’te 500 milyar dolara, dünya ihracatındaki payını da yüzde 1,46’ya çıkarmak hedefleniyordu. 2023 yılında dünya ihracatının ise 34,3 trilyon dolar olacağı öngörülüyordu.
Strateji çerçevesinde 2023 itibariyle 500 milyar dolar hedefini yakalamak için 2012-2023 yılları arasında yıllık ihracatın yıllık ortalama yüzde 11,7 artması öngörülüyordu.
2011 ve 2021 yılları karşılaştırmasında Türkiye, ihracatta dünya ortalamasının üç katı bir büyüme kaydetti, ancak 2023 hedeflerini yakınsayamadı. 2021’de dünya ülkelerinin toplam yıllık ihracatı 2011’e göre yüzde 21,9 artışla 18 trilyon 141,4 milyar dolardan 22 trilyon 112,5 milyar dolara çıkarken, Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 66,9’luk artışla 134,9 milyar dolardan 225,2 milyar dolara yükseldi.
2023-2025 Orta Vadeli Program hedeflerine göre Türkiye’nin ihracatının 2022’nin tümünde 255 milyar dolar olacağı tahmin edilirken, 2023 ihracatı ise 265 milyar dolar olarak hedefleniyor. Bu da İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile 2023 için öngörülen 500 milyar dolarlık hedefin neredeyse yarısı demek.
Dünya ihracatından pay yüzde 1’i geçti
2012 yılında dünya (mal) ihracatında Türkiye’nin yaklaşık yüzde 0,8 olan payının, 2013 yılında yüzde 0,91, 2018 yılında yüzde 1,18’e ve 2023 yılında yüzde 1,46’ya ulaşması hedefleniyordu. Bu hedefe, dünya toplam ihracatının 34,3 trilyon dolar olacağı öngörüsü baz oluşturuyordu. Aradan geçen sürede dünya ihracat hacmi de bu öngörünün uzağında kaldı.
Türkiye’nin 2012- 2020 arasında az da olsa artmasına karşın yüzde 1’in altında seyreden dünya ihracatındaki payı, 2021 yılı itibariyle yüzde 1,02 ile ilk kez yüzde 1 düzeyini yakalamış oldu.
Türkiye 30’uncu ihracatçı ülke
2023 yılında 2 trilyon dolar GSYH ile 10’uncu büyük ekonomi olma hedefi paralelinde hazırlanan 2023 İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile 2023 için öngörülen 500 milyar dolarlık ihracat hedefi yakalanamazken, Türkiye 2011-2021 döneminde dünya ihracat liginde 2 basamak yükseldi.
2011’deki ihracat tutarıyla 32’nci sırada yer alan Türkiye, 2021 itibariyle 30’uncu oldu. Anılan yıl dünya ihracat liginde ilk beş değişmeyerek; sırasıyla Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Hollanda oldu.
25 milyar dolar ihracat yapılan ülke henüz yok
2011'de 27 olan 1-10 milyar dolar arasında ihracat yapılan ülke sayısının 2023'te 44'e, 10-25 milyar dolar aralığındaki ülke sayısının da bu dönemde 1'den 7'ye çıkarılması performans göstergesi kabul ediliyordu. İlk kez 2019'da bir ülkeye ihracatta 25 milyar doların aşılması, bu sayının 2023'te 5'e çıkarılması hedefleniyordu.
Ekim 2022 sonu itibariyle yıllıklandırılmış verilere göre, 1-10 milyar dolar arasında ihracat yapılan ülke sayısı 43 olurken, ABD, İtalya, İngiltere ve Irak olmak üzere dört ülkeye 10-20 milyar dolar arasında ihracat yapıldı; yıllık ihracatın 20 milyarı aştığı tek ülke ise hala Almanya.
2023 Türkiye Sanayi Stratejisi’nde, 25 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren il sayısının da plan döneminde 1'den 4'e yükselmesi bekleniyordu. Ancak Ekim 2022 sonu itibariyle yıllıklandırılmış verilere göre 253 milyar dolarlık toplam ihracatın yaklaşık yarısını tek başına İstanbul gerçekleştirirken, 25 milyar doların üzerinde ihracat yapan başka bir il bulunmuyor. Sırasıyla İzmir, Kocaeli, Bursa, Ankara ve Gaziantep’in yıllık ihracat hacimleri 10-15 milyar dolar arasında değişiyor.
İhracatçı sayısı 100 bine yaklaştı
2012 yılında 50 bin dolayında bulunan ihracatçı sayısının, 2023 sonuna kadar 20 bin kişinin eklenmesiyle 70 bine ulaşması stratejik planın performans kriterleri arasında yer alıyordu. İhracatçı firma sayısı öngörülerin üzerine artış gösterdi. 2016’da 70 bini aşan söz konusu firmalar, 2021 itibariyle 96 bin 158’e ulaştı. 2011 itibariyle sayıları 12 olan 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan firma sayısı 2021 itibariyle 15 oldu. İlk bin ihracatçının, toplam ihracatta 2011’de yüzde 65 dolayında bulunan, 2023'te yüzde 50'ye gerilemesi öngörülen payı, 2021’de yüzde 54,7’ye indi. Ar-Ge harcamaları Ar-Ge harcamalarının 2011’de yüzde 0,8 dolayında bulunan GSYH'ye oranının, 2023'te yüzde 3'e ulaşması öngörülürken, bu oran 2021’de yüzde 1,13 oldu. 2011'de yüzde 40’larda bulunan, 2023’te yüzde 66,9'a yükselmesi hedeflenen özel sektörün toplam Ar-Ge harcamalarındaki payı, 2021 itibariyle yüzde 70,7 oldu. İhracatta yüksek teknoloji payı Türkiye Sanayi Stratejisi’nin uzun dönemli vizyonu, “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak”; genel amacı ise “Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli işgücüne sahip sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırmak” olarak belirlenmişti.
Orta-yüksek teknolojili ürünlerin toplam imalat sanayi ihracatı içinde 2011’de yüzde 28 olan payının 2023’te yüzde 35’e yükselmesi hedefleniyordu. Söz konusu pay, TÜİK’e göre bu yılın Ocak-Ekim dönemi itibariyle yüzde 33,1 oranı ile 2023 hedefini yakınsadı.
İmalat sanayii ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin 2011’de yüzde 3,6 olan ve 2023’te yüzde 8’e ulaşması hedeflenen payı ise aynı dönemde yüzde 2,9’da kaldı. 2023’te yüzde 57’ye gerilemesi öngörülen düşük ve orta-düşük teknolojili ürünlerin toplam payı da Ocak-Ekim 2022 dönemi itibariyle yüzde 64 olarak gerçekleşti.
2023 yılında Türkiye’de ihracatın 265 milyar dolar düzeyinde olması beklenirken, Türkiye’nin dünya ortalamasının üç katı ihracat ivmesi yakaladığı görüldü. 2011 ve 2021 yılları karşılaştırmasında Türkiye, ihracatta dünya ortalamasının üç katı bir büyüme kaydetti, ancak 2023 hedeflerini yakınsayamadı. 2021’de dünya ülkelerinin toplam yıllık ihracatı 2011’e göre yüzde 21,9 artışla 18 trilyon 141,4 milyar dolardan 22 trilyon 112,5 milyar dolara çıkarken, Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 66,9’luk artışla 134,9 milyar dolardan 225,2 milyar dolara yükseldi. Türkiye 2011-2021 döneminde dünya ihracat liginde ise 2 basamak yükseldi. 2011’deki ihracat tutarıyla 32’nci sırada yer alan Türkiye, 2021 itibariyle 30’uncu oldu. Anılan yıl dünya ihracat liginde ilk beş değişmeyerek; sırasıyla Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Hollanda olarak sıralandı.
2012 yılında hazırladığı ihracat stratejisi ile 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi belirleyen Türkiye, bu hedefi yakınsayamasa da, küresel ticareti baskılayan beklenmedik gelişmelere rağmen dünya ortalamasının üç katı ihracat ivmesi yakaladı. İhracatın, 2023’de 265 milyar dolayında kalacağı hesaplandı.
15 Temmuz darbe girişimi, İstanbul Havalimanı baskını, Avrupa ekonomilerindeki gelişmeler, Covid 19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi ulusal ve küresel ticareti baskılayan beklenmedik pek çok faktör bunda etkili oldu. Dünya ihracat hacmi de 2023’te beklenen 34,6 trilyon dolarlık düzeyin çok gerisinde kalırken; Türkiye’nin 2023 için belirlediği hedefin yaklaşık yarısı düzeyinde kalacağı, ancak dünya ihracat liginde 2 basamak yükselerek 30’uncu sıraya yükselmesi bekleniyor.
2023 stratejisi ne öngörüyordu?
2012 yılında Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve TİM eşgüdümü ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının görüş ve katkılarıyla hazırlanan "2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı", Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı ile bir "Kamu Strateji Belgesi"ne dönüştürülerek Resmî Gazete'de yayımlanmıştı.
İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile Türkiye’nin yakaladığı ihracat ivmesinin devamını sağlayarak sürdürülebilir bir ekonomi için ihracat atılımı ile yıllık ihracat hacmini 2023’te 500 milyar dolara, dünya ihracatındaki payını da yüzde 1,46’ya çıkarmak hedefleniyordu. 2023 yılında dünya ihracatının ise 34,3 trilyon dolar olacağı öngörülüyordu.
Strateji çerçevesinde 2023 itibariyle 500 milyar dolar hedefini yakalamak için 2012-2023 yılları arasında yıllık ihracatın yıllık ortalama yüzde 11,7 artması öngörülüyordu.
2011 ve 2021 yılları karşılaştırmasında Türkiye, ihracatta dünya ortalamasının üç katı bir büyüme kaydetti, ancak 2023 hedeflerini yakınsayamadı. 2021’de dünya ülkelerinin toplam yıllık ihracatı 2011’e göre yüzde 21,9 artışla 18 trilyon 141,4 milyar dolardan 22 trilyon 112,5 milyar dolara çıkarken, Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 66,9’luk artışla 134,9 milyar dolardan 225,2 milyar dolara yükseldi.
2023-2025 Orta Vadeli Program hedeflerine göre Türkiye’nin ihracatının 2022’nin tümünde 255 milyar dolar olacağı tahmin edilirken, 2023 ihracatı ise 265 milyar dolar olarak hedefleniyor. Bu da İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile 2023 için öngörülen 500 milyar dolarlık hedefin neredeyse yarısı demek.
Dünya ihracatından pay yüzde 1’i geçti
2012 yılında dünya (mal) ihracatında Türkiye’nin yaklaşık yüzde 0,8 olan payının, 2013 yılında yüzde 0,91, 2018 yılında yüzde 1,18’e ve 2023 yılında yüzde 1,46’ya ulaşması hedefleniyordu. Bu hedefe, dünya toplam ihracatının 34,3 trilyon dolar olacağı öngörüsü baz oluşturuyordu. Aradan geçen sürede dünya ihracat hacmi de bu öngörünün uzağında kaldı.
Türkiye’nin 2012- 2020 arasında az da olsa artmasına karşın yüzde 1’in altında seyreden dünya ihracatındaki payı, 2021 yılı itibariyle yüzde 1,02 ile ilk kez yüzde 1 düzeyini yakalamış oldu.
Türkiye 30’uncu ihracatçı ülke
2023 yılında 2 trilyon dolar GSYH ile 10’uncu büyük ekonomi olma hedefi paralelinde hazırlanan 2023 İhracat Stratejisi ve Eylem Planı ile 2023 için öngörülen 500 milyar dolarlık ihracat hedefi yakalanamazken, Türkiye 2011-2021 döneminde dünya ihracat liginde 2 basamak yükseldi.
2011’deki ihracat tutarıyla 32’nci sırada yer alan Türkiye, 2021 itibariyle 30’uncu oldu. Anılan yıl dünya ihracat liginde ilk beş değişmeyerek; sırasıyla Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Hollanda oldu.
25 milyar dolar ihracat yapılan ülke henüz yok
2011'de 27 olan 1-10 milyar dolar arasında ihracat yapılan ülke sayısının 2023'te 44'e, 10-25 milyar dolar aralığındaki ülke sayısının da bu dönemde 1'den 7'ye çıkarılması performans göstergesi kabul ediliyordu. İlk kez 2019'da bir ülkeye ihracatta 25 milyar doların aşılması, bu sayının 2023'te 5'e çıkarılması hedefleniyordu.
Ekim 2022 sonu itibariyle yıllıklandırılmış verilere göre, 1-10 milyar dolar arasında ihracat yapılan ülke sayısı 43 olurken, ABD, İtalya, İngiltere ve Irak olmak üzere dört ülkeye 10-20 milyar dolar arasında ihracat yapıldı; yıllık ihracatın 20 milyarı aştığı tek ülke ise hala Almanya.
2023 Türkiye Sanayi Stratejisi’nde, 25 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren il sayısının da plan döneminde 1'den 4'e yükselmesi bekleniyordu. Ancak Ekim 2022 sonu itibariyle yıllıklandırılmış verilere göre 253 milyar dolarlık toplam ihracatın yaklaşık yarısını tek başına İstanbul gerçekleştirirken, 25 milyar doların üzerinde ihracat yapan başka bir il bulunmuyor. Sırasıyla İzmir, Kocaeli, Bursa, Ankara ve Gaziantep’in yıllık ihracat hacimleri 10-15 milyar dolar arasında değişiyor.
İhracatçı sayısı 100 bine yaklaştı
2012 yılında 50 bin dolayında bulunan ihracatçı sayısının, 2023 sonuna kadar 20 bin kişinin eklenmesiyle 70 bine ulaşması stratejik planın performans kriterleri arasında yer alıyordu. İhracatçı firma sayısı öngörülerin üzerine artış gösterdi. 2016’da 70 bini aşan söz konusu firmalar, 2021 itibariyle 96 bin 158’e ulaştı. 2011 itibariyle sayıları 12 olan 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan firma sayısı 2021 itibariyle 15 oldu. İlk bin ihracatçının, toplam ihracatta 2011’de yüzde 65 dolayında bulunan, 2023'te yüzde 50'ye gerilemesi öngörülen payı, 2021’de yüzde 54,7’ye indi. Ar-Ge harcamaları Ar-Ge harcamalarının 2011’de yüzde 0,8 dolayında bulunan GSYH'ye oranının, 2023'te yüzde 3'e ulaşması öngörülürken, bu oran 2021’de yüzde 1,13 oldu. 2011'de yüzde 40’larda bulunan, 2023’te yüzde 66,9'a yükselmesi hedeflenen özel sektörün toplam Ar-Ge harcamalarındaki payı, 2021 itibariyle yüzde 70,7 oldu. İhracatta yüksek teknoloji payı Türkiye Sanayi Stratejisi’nin uzun dönemli vizyonu, “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak”; genel amacı ise “Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli işgücüne sahip sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırmak” olarak belirlenmişti.
Orta-yüksek teknolojili ürünlerin toplam imalat sanayi ihracatı içinde 2011’de yüzde 28 olan payının 2023’te yüzde 35’e yükselmesi hedefleniyordu. Söz konusu pay, TÜİK’e göre bu yılın Ocak-Ekim dönemi itibariyle yüzde 33,1 oranı ile 2023 hedefini yakınsadı.
İmalat sanayii ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin 2011’de yüzde 3,6 olan ve 2023’te yüzde 8’e ulaşması hedeflenen payı ise aynı dönemde yüzde 2,9’da kaldı. 2023’te yüzde 57’ye gerilemesi öngörülen düşük ve orta-düşük teknolojili ürünlerin toplam payı da Ocak-Ekim 2022 dönemi itibariyle yüzde 64 olarak gerçekleşti.
İmalat PMI ocak ayında yüzde 50’nin üzerinde yükseldi. Açıklanan veriye göre; imalat sanayii, 11 ay sonra büyüme işareti verdi. Türkiye imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Ocak'ta 50'nin üzerine çıkarak yılın ilk ayında imalat sektöründe 11 aydır ilk defa daralma görülmediğine işaret etti. Üretim ve yeni siparişler Ocak'ta ılımlı düşüş kaydederken, istihdam üst üste üçüncü ayda da artış gösterdi. Öte yandan asgari ücretin artırılması şirketlerin karşı karşıya kaldığı maliyet baskılarını artırdı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) için S&P Global tarafından derlenen imalat PMI, Aralık'ta 48.1 değerini almasının ardından Ocak'ta 50.1'e yükseldi. Endeks 10 ay boyunca 50 altında değer almasının ardından Ocak'ta ilk kez 50'nin üzerine yükselerek sektörde istikrarlı iş koşullarına işaret etti. 50'nin üzeri büyümeye işaret PMI'da 50'nin altında kalan değerler daralmaya, 50'nin üzerinde kalan değerler ise büyümeye işaret ediyor. Üretim ve yeni siparişler bazı şirketlerin dikkat çektiği şekilde talebin iyileştiği yönünde işaretlerle Aralık'a kıyasla daha hafif geriledi. Üretimde 14 ayın en hafif gerilemesi, yeni siparişlerde ise Ekim 2021'de başlayan daralma dönemi boyunca görülen en hafif düşüş kaydedildi. Üretim alt endeksi Ocak'ta 47.5'ten 49.8'e yükselerek daralmanın neredeyse durduğuna işaret ederken, yeni siparişler 46.8'den 49.4'e yükseldi. İstihdam 52.1'den 52'ye gerilerken, yeni ihracat siparişleri alt endeksi ise 45.6'dan 47.6'ya yükseldi. Girdi fiyatları enflasyonu Ocak'ta altı ayın en hızlı artışını kaydetti. Yükselişte etkili olan ana unsurlardan biri asgari ücretin artırılması olurken, hammadde fiyatları ve TL zayıf seyri de maliyet artışlarında rol oynadı. PMI verilerini değerlendiren S&P Global Ekonomi Direktörü Andrew Harker, "Son PMI anketi imalat sektörünün yakında büyümeye dönebileceğine işaret etti. Faaliyet koşulları Ocak'ta istikrarlı kalırken, talebin iyileştiği işaretleri ve üretim ile yeni siparişlerde yukarı yönlü hareketlerin görülmesi gelecek aylarda büyüme kaydedilebileceği yönünde umut veriyor" dedi. Sektörlerin çoğunda üretim arttı Anket kapsamında takip edilen on sektörden sekizinde üretim Ocak ayında arttı. Üretimin yavaşlama kaydettiği iki sektör ise gıda ürünleri ve tekstil oldu. Özellikle tekstil sektöründe belirgin yavaşlama kaydedilirken, üretimin en güçlü artış gösterdiği sektör elektrikli ve elektronik ürünler sektörü oldu. Son 31 ayın en yüksek büyüme temposunun görüldüğü sektör olma özelliği taşıyan elektrikli ve elektronik ürünler, yeni siparişlerde de en hızlı genişlemenin kaydedildiği sektör oldu.