Türkler "doğduğum değil doyduğum yer" dedi
2000’li yıllarda kaydedilen ekonomik gelişmelerle yeni oluşan ya da gelişimini artıran cazibe merkezleri, artan bilişim olanakları ile oluşan yeni yaşam ve kazanç merkezleri arayışı, bölgeler arası gelişmişlik farkları gibi faktörlerin etkisiyle ülke genelinde yoğun bir iç göç hareketi yaşandığı belirlendi.
TÜİK’in nüfus istatistiklerine ait veri seti, ülkede yatay sosyolojik hareketliliğin son derece hızlı olduğunu ortaya koydu. Buna göre 2007-2021 döneminde kümülatif bazda 35,7 milyonluk nüfus iç göçle yaşadığı ili değiştirdi. Her yıl nüfusun ortalama yüzde 3-3,5’i oranındaki 2-3 milyon arası yurttaşın bulunduğu ilden başka bir ile göçerek ikamet yerini değiştirdiği belirlendi.
İç göçün başlıca adresini, sahip olduğu ekonomik potansiyel ile milli gelirin yarıya yakınını yaratan, istihdam olanakları en fazla olan, iyi yaşam taleplerine karşılık veren Marmara bölgesi oluşturuyor. Nüfusun büyük bölümünün başta İstanbul olmak üzere bölge illerine yöneldiği gözleniyor.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 2021 sonu itibariyle 84 milyon 680 bin 273 olan nüfusun yüzde 18,9 oranındaki 16 milyon 18 bin 240’ını bölgede doğanlar oluştururken, 26 milyon 302 bin 134 kişi ile yüzde 31,1’i bölge illerinde yaşıyor. Marmara, orada yaşayanlar içinde ora doğumluların oranının yüzde 60,9’la en düşük olduğu bölge. Başka deyişle bölgede ikamet edenler, bölge doğumluların yüzde 164,2’si düzeyinde bulunuyor. Ancak veriler, nüfusa kütüğüne değil, ikamete göre olduğu için, göçenlerin bölgede doğan, nüfus kütüğü başka illerde bulunan ikinci ve üçüncü kuşaklarının sayısı bilinmiyor. Bunlar da dikkate alındığında, bu oranın çok daha düşük olduğu tahmin ediliyor. Başka il doğumlulara ilişkin sayılar, bölgeye göç edenlerin birinci kuşaklarını ve yeni göçmüş olanları gösteriyor.
En çok göç veren bölge Doğu Anadolu
Bölgede ikamet edenlerin bölge doğumlulara oranında Marmara’yı yüzde 123’le Ege, yüzde 110,5’le Akdeniz, yüzde 101,7 ile Ankara kaynaklı olarak İç Anadolu izliyor. Veriler, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu’dan ise yoğun bir göç yaşandığını ortaya koyuyor. Bölgede yaşayanların orada doğanlara oranı yüzde 63,5’le en düşük Doğu Anadolu’da bulunuyor. Doğu Anadolu illeri doğumlu toplam 10 milyon 361 bin 937 kişiden sadece 6 milyon 584 bin 920’si bölgede ikamet ediyor. Toplam nüfusun dağılımına bakıldığında yüzde 18,9’unun Marmara, yüzde 15,7’sinin İç Anadolu, yüzde 13,9’unun Karadeniz, yüzde 12,2’sinin Güneydoğu, yüzde 12,2’sinin Doğu Anadolu, yüzde 11,6’sının Akdeniz, yüzde 10,4’ünün Ege doğumlu olduğu görülüyor. Buna karşılık nüfusun yüzde 31,1’i Marmara, yüzde 15,9’u İç Anadolu, yüzde 12,9’u Akdeniz, yüzde 12,7’si Ege, yüzde 10,2’si Güneydoğu, yüzde 9,4’ü Karadeniz, yüzde 7,8’i Doğu Anadolu’da yaşıyor.
Sivas İstanbul’a, Çorum Ankara’ya, Manisa İzmir’e taşındı
İstanbul’un 2021 sonu itibariyle 15 milyon 840 bin 900 olan nüfusunun yüzde 45,5 oranındaki 7 milyon 213 bin 72’sini, göçenlerin ikinci, üçüncü kuşakları da dahil İstanbul’da doğanlar oluştururken, Sivas doğumluların 338 bin 704 kişi ile ikinci en büyük grup olduğu belirlendi. İstanbul’da yaşayıp İstanbul doğumlu olmayan nüfus sayısında bu ili sırasıyla Tokat, Ordu, Samsun, Erzurum, Malatya, Trabzon, Giresun ve Kastamonu doğumlular izliyor.
Pandemi sürecinde İstanbul’dan sahil ve kırsal bölgelere bireysel göçler ile son dönemde kiraların aşırı yükselmesi üzerine bazı İstanbul sakinlerinin kendi memleketine tersine göç hareketlerinin, kümülatif bazda yılların birikimi olan nüfus değişimi tablosunu henüz önemli oranda etkilemediği gözleniyor.
Yönetim merkezi oluşu ve son yıllardaki sanayi hamlesi ile önemli bir istihdam merkezi olan Ankara da uzun yıllar itibariyle yüksek göç alan illerin başında geliyor. Ankara’nın 5 milyon 747 bin 325 olan nüfusu içinde Ankara doğumlular 2 milyon 929 bin 654 kişi ile yüzde 51’i oluştururken; Çorum doğumlular 242 bin 875 kişi ile ikinci, Yozgat doğumlular 218 bin 569 kişi ile üçüncü sırada yer aldı. Başka il doğumlularda bu illeri sırasıyla, Kırıkkale, Kırşehir, Çankırı, İstanbul, Sivas, Erzurum ve Konya illerinde doğan Ankara sakinleri izliyor.
İç göçte önemli bir başka cazibe merkezi de İzmir. Toplam nüfusu 4 milyon 425 bin 789 olan İzmir’de, 2 milyon 301 bin 721 kişi İzmir doğumlu. Başka ilde doğanlar içinde en büyük nüfus ise 159 bin 797 kişi ile komşu Manisa doğumlular. İkinci sırada ise 97 bin 11 kişi ile Erzurum doğumlular geliyor. İstanbul doğumlu 86 bin 341 kişinin de İzmir’de yaşadığı dikkati çekiyor. İzmir’de oturanlar içinde İzmir doğumlu olmayanların sayısına göre bunları Mardin, Ankara, Konya, Aydın, Diyarbakır ve Ağrılılar izliyor.
Ora doğumluların en azınlıkta olduğu il Yalova
Sayıca en çok göç alan il, nüfusun en büyük bölümünün yaşadığı İstanbul olurken, il doğumluların ilde yaşayanlara oranını en düşük ilin Yalova olduğu belirlendi. Bu ilde ikamet edenlerin yalnızca yüzde 42,9’ü, ora doğumlu. Başka deyişle Yalova’da ikamet eden toplam nüfus, bu il doğumluların yüzde 233,4’ü düzeyinde. Yalova doğumlu her 100 kişiye karşılık başka ilden göçmüş 133 kişi ilde ikamet ediyor. Bu orana göre Yalova’yı yüzde 53,9’la Tekirdağ, yüzde 55’le İstanbul, yüzde 55,2 ile Kocaeli, yüzde 56,7 ile Antalya izliyor. İzmir, Bursa, Muğla, Ankara, Aydın da il doğumluların ilde yaşayan toplam nüfusa oranı en düşük ilk on il arasında bulunuyor.
Doğum yeri yurt dışı ve “bilinmeyen” 4,3 milyon kişi
TÜİK’in 2021 sonu itibariyle açıkladığı nüfus sayısının içinde yurt dışı doğumlu 3 milyon 141 bin 351 ve doğum yeri bilinmeyen 1 milyon 147 in 551 kişi olmak üzere toplam 4 milyon 288 bin 902 kişi de yer alıyor. Ancak TÜİK verileri, esas olarak nüfus kayıt sistemine dayandığı ve ikamet adresi olanları kapsadığı için bu veri, ülkedeki göçmen, sığınmacı/mülteci, geçici koruma kapsamındaki vd. statülerdeki yabancıların toplam sayısını göstermiyor.
TÜİK’in yerleşim yeri düzeyinde nüfus büyüklüğü, yaş ve cinsiyet yapısı, medeni durum, eğitim durumu, göç, vatandaşlık ülkesi, doğum yeri, hane halkı tipi ve yapısına ilişkin bilgiler, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nden (ADNKS) her yıl düzenli olarak üretiliyor. Açıklanan sayıların kaynağını da ADNKS verileri oluşturuyor.
Neden Marmara?
İç göçte Marmara bölgesinin başlıca cazibe odağı olması ve nüfusun büyük bölümünün buraya yığılmasında başta İstanbul ve Kocaeli illeri olmak üzere bölgenin ekonomik gelişmişlik düzeyi etkili. İstanbul en yüksek gayri safi yurt içi hasılayı yaratan il olan İstanbul, 2021 yılında toplam GSYH'de tek başına yüzde 30,4 pay aldı. Diğer 10 ile birlikte bölgenin toplam GSYH’daki payı yüzde 41,8’e ulaştı. İstanbul’un toplam GSYH'si içinde hizmetler sektörünün payı yüzde 33,7, sanayi sektörünün payı yüzde 18,8 düzeyinde bulunuyor. Hizmetler ve sanayi, en fazla istihdam yaratan iki sektörü oluşturuyor ve iç göçte etkili oluyor. Kişi başına GSYH'de Kocaeli ilk sırada yer alırken, onu İstanbul ve Tekirdağ izliyor. Doğu Anadolu’da yer alan Van ve Ağrı ile Güneydoğu’da Şanlıurfa ise kişi başına milli gelirde son üç sırada yer alıyor.
TÜİK’in nüfus istatistiklerine ait veri seti, ülkede yatay sosyolojik hareketliliğin son derece hızlı olduğunu ortaya koydu. Buna göre 2007-2021 döneminde kümülatif bazda 35,7 milyonluk nüfus iç göçle yaşadığı ili değiştirdi. Her yıl nüfusun ortalama yüzde 3-3,5’i oranındaki 2-3 milyon arası yurttaşın bulunduğu ilden başka bir ile göçerek ikamet yerini değiştirdiği belirlendi.
İç göçün başlıca adresini, sahip olduğu ekonomik potansiyel ile milli gelirin yarıya yakınını yaratan, istihdam olanakları en fazla olan, iyi yaşam taleplerine karşılık veren Marmara bölgesi oluşturuyor. Nüfusun büyük bölümünün başta İstanbul olmak üzere bölge illerine yöneldiği gözleniyor.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 2021 sonu itibariyle 84 milyon 680 bin 273 olan nüfusun yüzde 18,9 oranındaki 16 milyon 18 bin 240’ını bölgede doğanlar oluştururken, 26 milyon 302 bin 134 kişi ile yüzde 31,1’i bölge illerinde yaşıyor. Marmara, orada yaşayanlar içinde ora doğumluların oranının yüzde 60,9’la en düşük olduğu bölge. Başka deyişle bölgede ikamet edenler, bölge doğumluların yüzde 164,2’si düzeyinde bulunuyor. Ancak veriler, nüfusa kütüğüne değil, ikamete göre olduğu için, göçenlerin bölgede doğan, nüfus kütüğü başka illerde bulunan ikinci ve üçüncü kuşaklarının sayısı bilinmiyor. Bunlar da dikkate alındığında, bu oranın çok daha düşük olduğu tahmin ediliyor. Başka il doğumlulara ilişkin sayılar, bölgeye göç edenlerin birinci kuşaklarını ve yeni göçmüş olanları gösteriyor.
En çok göç veren bölge Doğu Anadolu
Bölgede ikamet edenlerin bölge doğumlulara oranında Marmara’yı yüzde 123’le Ege, yüzde 110,5’le Akdeniz, yüzde 101,7 ile Ankara kaynaklı olarak İç Anadolu izliyor. Veriler, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu’dan ise yoğun bir göç yaşandığını ortaya koyuyor. Bölgede yaşayanların orada doğanlara oranı yüzde 63,5’le en düşük Doğu Anadolu’da bulunuyor. Doğu Anadolu illeri doğumlu toplam 10 milyon 361 bin 937 kişiden sadece 6 milyon 584 bin 920’si bölgede ikamet ediyor. Toplam nüfusun dağılımına bakıldığında yüzde 18,9’unun Marmara, yüzde 15,7’sinin İç Anadolu, yüzde 13,9’unun Karadeniz, yüzde 12,2’sinin Güneydoğu, yüzde 12,2’sinin Doğu Anadolu, yüzde 11,6’sının Akdeniz, yüzde 10,4’ünün Ege doğumlu olduğu görülüyor. Buna karşılık nüfusun yüzde 31,1’i Marmara, yüzde 15,9’u İç Anadolu, yüzde 12,9’u Akdeniz, yüzde 12,7’si Ege, yüzde 10,2’si Güneydoğu, yüzde 9,4’ü Karadeniz, yüzde 7,8’i Doğu Anadolu’da yaşıyor.
Sivas İstanbul’a, Çorum Ankara’ya, Manisa İzmir’e taşındı
İstanbul’un 2021 sonu itibariyle 15 milyon 840 bin 900 olan nüfusunun yüzde 45,5 oranındaki 7 milyon 213 bin 72’sini, göçenlerin ikinci, üçüncü kuşakları da dahil İstanbul’da doğanlar oluştururken, Sivas doğumluların 338 bin 704 kişi ile ikinci en büyük grup olduğu belirlendi. İstanbul’da yaşayıp İstanbul doğumlu olmayan nüfus sayısında bu ili sırasıyla Tokat, Ordu, Samsun, Erzurum, Malatya, Trabzon, Giresun ve Kastamonu doğumlular izliyor.
Pandemi sürecinde İstanbul’dan sahil ve kırsal bölgelere bireysel göçler ile son dönemde kiraların aşırı yükselmesi üzerine bazı İstanbul sakinlerinin kendi memleketine tersine göç hareketlerinin, kümülatif bazda yılların birikimi olan nüfus değişimi tablosunu henüz önemli oranda etkilemediği gözleniyor.
Yönetim merkezi oluşu ve son yıllardaki sanayi hamlesi ile önemli bir istihdam merkezi olan Ankara da uzun yıllar itibariyle yüksek göç alan illerin başında geliyor. Ankara’nın 5 milyon 747 bin 325 olan nüfusu içinde Ankara doğumlular 2 milyon 929 bin 654 kişi ile yüzde 51’i oluştururken; Çorum doğumlular 242 bin 875 kişi ile ikinci, Yozgat doğumlular 218 bin 569 kişi ile üçüncü sırada yer aldı. Başka il doğumlularda bu illeri sırasıyla, Kırıkkale, Kırşehir, Çankırı, İstanbul, Sivas, Erzurum ve Konya illerinde doğan Ankara sakinleri izliyor.
İç göçte önemli bir başka cazibe merkezi de İzmir. Toplam nüfusu 4 milyon 425 bin 789 olan İzmir’de, 2 milyon 301 bin 721 kişi İzmir doğumlu. Başka ilde doğanlar içinde en büyük nüfus ise 159 bin 797 kişi ile komşu Manisa doğumlular. İkinci sırada ise 97 bin 11 kişi ile Erzurum doğumlular geliyor. İstanbul doğumlu 86 bin 341 kişinin de İzmir’de yaşadığı dikkati çekiyor. İzmir’de oturanlar içinde İzmir doğumlu olmayanların sayısına göre bunları Mardin, Ankara, Konya, Aydın, Diyarbakır ve Ağrılılar izliyor.
Ora doğumluların en azınlıkta olduğu il Yalova
Sayıca en çok göç alan il, nüfusun en büyük bölümünün yaşadığı İstanbul olurken, il doğumluların ilde yaşayanlara oranını en düşük ilin Yalova olduğu belirlendi. Bu ilde ikamet edenlerin yalnızca yüzde 42,9’ü, ora doğumlu. Başka deyişle Yalova’da ikamet eden toplam nüfus, bu il doğumluların yüzde 233,4’ü düzeyinde. Yalova doğumlu her 100 kişiye karşılık başka ilden göçmüş 133 kişi ilde ikamet ediyor. Bu orana göre Yalova’yı yüzde 53,9’la Tekirdağ, yüzde 55’le İstanbul, yüzde 55,2 ile Kocaeli, yüzde 56,7 ile Antalya izliyor. İzmir, Bursa, Muğla, Ankara, Aydın da il doğumluların ilde yaşayan toplam nüfusa oranı en düşük ilk on il arasında bulunuyor.
Doğum yeri yurt dışı ve “bilinmeyen” 4,3 milyon kişi
TÜİK’in 2021 sonu itibariyle açıkladığı nüfus sayısının içinde yurt dışı doğumlu 3 milyon 141 bin 351 ve doğum yeri bilinmeyen 1 milyon 147 in 551 kişi olmak üzere toplam 4 milyon 288 bin 902 kişi de yer alıyor. Ancak TÜİK verileri, esas olarak nüfus kayıt sistemine dayandığı ve ikamet adresi olanları kapsadığı için bu veri, ülkedeki göçmen, sığınmacı/mülteci, geçici koruma kapsamındaki vd. statülerdeki yabancıların toplam sayısını göstermiyor.
TÜİK’in yerleşim yeri düzeyinde nüfus büyüklüğü, yaş ve cinsiyet yapısı, medeni durum, eğitim durumu, göç, vatandaşlık ülkesi, doğum yeri, hane halkı tipi ve yapısına ilişkin bilgiler, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nden (ADNKS) her yıl düzenli olarak üretiliyor. Açıklanan sayıların kaynağını da ADNKS verileri oluşturuyor.
Neden Marmara?
İç göçte Marmara bölgesinin başlıca cazibe odağı olması ve nüfusun büyük bölümünün buraya yığılmasında başta İstanbul ve Kocaeli illeri olmak üzere bölgenin ekonomik gelişmişlik düzeyi etkili. İstanbul en yüksek gayri safi yurt içi hasılayı yaratan il olan İstanbul, 2021 yılında toplam GSYH'de tek başına yüzde 30,4 pay aldı. Diğer 10 ile birlikte bölgenin toplam GSYH’daki payı yüzde 41,8’e ulaştı. İstanbul’un toplam GSYH'si içinde hizmetler sektörünün payı yüzde 33,7, sanayi sektörünün payı yüzde 18,8 düzeyinde bulunuyor. Hizmetler ve sanayi, en fazla istihdam yaratan iki sektörü oluşturuyor ve iç göçte etkili oluyor. Kişi başına GSYH'de Kocaeli ilk sırada yer alırken, onu İstanbul ve Tekirdağ izliyor. Doğu Anadolu’da yer alan Van ve Ağrı ile Güneydoğu’da Şanlıurfa ise kişi başına milli gelirde son üç sırada yer alıyor.
İmalat PMI ocak ayında yüzde 50’nin üzerinde yükseldi. Açıklanan veriye göre; imalat sanayii, 11 ay sonra büyüme işareti verdi. Türkiye imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Ocak'ta 50'nin üzerine çıkarak yılın ilk ayında imalat sektöründe 11 aydır ilk defa daralma görülmediğine işaret etti. Üretim ve yeni siparişler Ocak'ta ılımlı düşüş kaydederken, istihdam üst üste üçüncü ayda da artış gösterdi. Öte yandan asgari ücretin artırılması şirketlerin karşı karşıya kaldığı maliyet baskılarını artırdı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) için S&P Global tarafından derlenen imalat PMI, Aralık'ta 48.1 değerini almasının ardından Ocak'ta 50.1'e yükseldi. Endeks 10 ay boyunca 50 altında değer almasının ardından Ocak'ta ilk kez 50'nin üzerine yükselerek sektörde istikrarlı iş koşullarına işaret etti. 50'nin üzeri büyümeye işaret PMI'da 50'nin altında kalan değerler daralmaya, 50'nin üzerinde kalan değerler ise büyümeye işaret ediyor. Üretim ve yeni siparişler bazı şirketlerin dikkat çektiği şekilde talebin iyileştiği yönünde işaretlerle Aralık'a kıyasla daha hafif geriledi. Üretimde 14 ayın en hafif gerilemesi, yeni siparişlerde ise Ekim 2021'de başlayan daralma dönemi boyunca görülen en hafif düşüş kaydedildi. Üretim alt endeksi Ocak'ta 47.5'ten 49.8'e yükselerek daralmanın neredeyse durduğuna işaret ederken, yeni siparişler 46.8'den 49.4'e yükseldi. İstihdam 52.1'den 52'ye gerilerken, yeni ihracat siparişleri alt endeksi ise 45.6'dan 47.6'ya yükseldi. Girdi fiyatları enflasyonu Ocak'ta altı ayın en hızlı artışını kaydetti. Yükselişte etkili olan ana unsurlardan biri asgari ücretin artırılması olurken, hammadde fiyatları ve TL zayıf seyri de maliyet artışlarında rol oynadı. PMI verilerini değerlendiren S&P Global Ekonomi Direktörü Andrew Harker, "Son PMI anketi imalat sektörünün yakında büyümeye dönebileceğine işaret etti. Faaliyet koşulları Ocak'ta istikrarlı kalırken, talebin iyileştiği işaretleri ve üretim ile yeni siparişlerde yukarı yönlü hareketlerin görülmesi gelecek aylarda büyüme kaydedilebileceği yönünde umut veriyor" dedi. Sektörlerin çoğunda üretim arttı Anket kapsamında takip edilen on sektörden sekizinde üretim Ocak ayında arttı. Üretimin yavaşlama kaydettiği iki sektör ise gıda ürünleri ve tekstil oldu. Özellikle tekstil sektöründe belirgin yavaşlama kaydedilirken, üretimin en güçlü artış gösterdiği sektör elektrikli ve elektronik ürünler sektörü oldu. Son 31 ayın en yüksek büyüme temposunun görüldüğü sektör olma özelliği taşıyan elektrikli ve elektronik ürünler, yeni siparişlerde de en hızlı genişlemenin kaydedildiği sektör oldu.